A Travellerspoint blog

Lviv

IMG_20210708_121843.jpg
Bir yıl yola çıkmamak o kadar da uzun değil gibi görünüyor, ama bu bir yıl, yol üzerine hayal dahi kuramamak oldukça uzun kılıyor geçen zamanı. Sadece senin ülkende değil, tüm dünyanın kapılarını kapatması da umutsuz, beklentisiz ve motive edecek şeylerden yoksun bırakıyor insanı. Lviv'e, geçen yıl alıp kullanamadığımız uçak biletlerimizin son kullanma süresine haftalar kala gitmeye karar verdik. Açığa aldığımız biletlerin yönünü değiştirdik, fark ödemedik, mis gibi oldu. Ama euro bizim paramızın 11 katı olunca ( daha önceki iki gidişimde 4 liraya ve 5 liraya yakınmış) 6 günlük bu yolculuk nasıl geçer diye düşünmedim değil. Tek teselli harcanacak paranın euro değil, 1 TL'nin de 3,2 Grivna (Ukrayna'nın para birimi) olması.. Konaklama için merkezi yerlere yani Rynok Meydanı civarına baktığımda çok uygun seçenekler olduğunu gördüm, Booking üzerinden yer ayırdık ve çıktık yola..

Şimdi bugünün koşullarına şöyle bir bakalım çünkü gerçekten ülke girişi bu detaylara önem vermezseniz sorunlu hale gelebiliyor.
IMG-20210721-WA0017.jpg

1.)Aşı kartınızın çıktısını HES üzerinden alıyorsunuz. Aşılarınız tam değilse ya da son aşı tarihi üzerinden 14 gün geçmemişse İstanbul'daki havaalanlarında (bizim Sabiha Gökçen'den idi uçuşumuz) pcr ve antijen testi yapıyorlar. Önerim antijen testi. Çünkü hem daha ucuz (175 TL.) hem 15 dk sonra çıktısını veriyorlar size. Yani havaalanına normalde gideceğiniz saatten yarım saat daha erken giderseniz o işi halletmiş oluyorsunuz. Pcr testi için 2 saat bekliyorsunuz, fiyatı 250 TL.

2.) Pegasus'un sayfasındaki linklerden ilerleyerek (başka seçenekler de var farklı sitelerde, biz buradan yaptık) bir covid sigortası yapıyorsunuz. Kolay bir işlem ve kaç gün kalacağınızı yazarak (biz 6 gün için 6 euro ödedik) ödemeyi yapıp çıktısını alıyorsunuz. Ukrayna girişinde "kağıt" önemli hala basılı görmek istiyorlar o yüzden bunları ihmal etmeyin, nasıl olsa telefondan açıp gösteririm demeyin.
Bu iki madde, siz uçaktan inip pasaport kontrolüne geldiğinizde mutlaka istenen iki evrak. Eğer ki görevli size bakıp ikna olduysa (bunun nasıl olduğunu hiç bilmiyorum) pasaportunuza damga basıyor ve kapı açılıyor. Ancak size yan taraftaki diğer kuyruğu gösteriyor ve o ofise gideceğinizi söylüyorsa, o sıranın çoğu Türklerden oluşmakla birlikte başka milletlerden insanlar da var, biraz daha beklemeniz gerekiyor. Orada ayrıca görmek istedikleri evraklara gelelim şimdi: (Evraklarınız tam olduğunda hiç endişelenmeye gerek yok. Zaten biraz da turist mi yoksa dönmemek üzere mi gelmiş diye halinize bakıyorlar. Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmeye çalışan göçmenlerin kullandığı bir rota burası. Sanırım o yüzden detaylı inceleniyoruz.)

3.) Kalacağınız günlerin otel rezervasyonu çıktısı
4.) Dönüş uçak biletinizin çıktısı
5.) Her gün için 50 dolar ve sabit bir 250 dolar, kart kesinlikle ikna etmiyor.(Bu kadar nakit parayı ne yapacağım diye düşünebilirsiniz, biz yanımızdaki paranın çoğunu geri getirdik. Ama tabi otelde veya çantanızda oluyor oradaki süre boyunca. Pek mantıklı değil.)
Bu kadar. Ben ilk gelişimde bu ikinci sıraya geçtim, ikinci gelişimde geçmedim, üçüncü gelişimde de geçmedim. Hiçbirinin sebebini bilmiyorum ama rahattım çünkü ne istendiğini biliyordum. Çıkışa doğru yürüyüp küçük havaalanından çıkmadan 150 euroyu grivnaya çeviriyoruz (4830 UAH). Otele ödeyeceğimiz para 5 gecelik (otel değil aslında iki odalı, mutfağı ve banyosu ile meydana yakın harika bir sokağa bakan bir apart) yaklaşık 120 euro (3800 gr). (1 euro 32 grivna)
IMG_20210711_074347.jpg

Lviv Ukrayna'nın kültür başkenti. Zamanında Polonya etkisi de olmuş, Sovyet Rusya etkisi de. Şimdi yaşayan yüzde 9 luk bir Rus nüfusu, yüzde 1 lik Polonyalı nüfusu var. Mimarisi, sanatı, müzeleri, tarihi, çok kültürlülüğü, gastronomisi ve fiyatlarıyla yüz güldüren, küçücük ama içi dolu turşucuk bir şehir.
IMG-20210720-WA0015.jpgIMG_20210709_093141.jpg

Havaalanından şehir merkezi 15-20 dk sürüyor. O yüzden 48 numaralı otobüs ya da 29 numaralı troleybüsü kullanabilirsiniz (10 grivna). Taksiler de gayet uygun ama taksimetre açmaları şartıyla. Havaalanı çıkışında taksiye binerseniz 150 gr, uygulama indirip (über gibi) taksi çağırırsanız 80 gr) Biz troleybüse binip İvan Franko parkında yani son durakta indik. 10 dk kadar yürüdük meydana ulaşmak için. Eğer ki 48 numaralı otobüse binmek isterseniz doğrudan Rynok Meydanı'nda inebiliyorsunuz. Adres bulmak çok kolay değil çünkü binaların numaraları insanı şaşırtabiliyor bazen. Yine telefonunuzdan haritayı takip ederek bulabilirsiniz. Konaklama için tercih edilecek çoğu yerin anahtarı yok, kapıların bir şifresi var. Bina giriş şifresi ve kendi daire kapınızın şifresi. Eşyalarımızı otele bırakıyor ve çıkıyoruz. Daha dışarıya adım atar atmaz İstanbul'un Temmuz ayı neminden eser olmayan hafif esintili, tatlı bir hava vuruyor yüzüme. Çok acıktık. Ama meydanda biraz yürüyoruz. Ukrayna'da maske zorunlu değil. Öyle olunca salgınla ilgili bir hatırlatan görmüyorsunuz. Tuhaf bir duygu sanki hiçbir şey olmamış gibi.. Mekan isimleri zor. Dil zaten zor. O yüzden yemek için gittiğimiz yerlerde ingilizce menü istemekten başka çare yok. Zamanla alışıyorsunuz.

Lviv: Avlular Şehri

Lviv içinde çok zarif avlular saklıyor. Avlular şehrin en büyüleyici ve ruhu olan bölümleri. Özellikle sabah saatlerinde. Binaların arka avluları zaten var ama sokak aralarında biraz daha büyükçe avlular da sürprizli.. Hadi birkaçını gezelim..

IMG-20210721-WA0008.jpgIMG_20210713_113523.jpg
İtalyan Avlusu: İtalyan Avlusu (Italian Backyard) tipik İtalyan Rönesans’ını yansıtan balkonlardan oluşmuş bir alan. Yaz aylarında akustiği güzel bu avluda canlı müzik dinleyebilir, caz festivalinde konserlere katılabilir, ortasındaki kafede oturup bir şeyler içebilir (limoncello ve martini neden olmasın?) ve geleneksel İtalyan yemeklerinin tadını çıkarabilirsiniz.
Pazar Meydanı, 6, Lviv, Ukrayna

IMG-20210721-WA0012.jpgIMG-20210713-WA0026.jpg
Ermeni Katedrali ve Avlusu: Virmenska Caddesi 13. yüzyılın ortalarında Ermenilerin yerleşip geleneksel Rönesans ve Rokoko mimarisiyle inşa ettikleri ve ticaret yaptıkları bölge. Günümüzde halen Ermenilerin yaşadığı bölgede yer alan ve 1363’te yapılan Ermeni Kilisesi, mozaikleri ve duvar resimleriyle ibadete açık. Rus, Gotik ve Ermeni mimarilerinin harmanlanması ile oluşturulan katedral, bölgede yaşayan Ermeniler tarafından ve 10. yüzyıldan kalma Ani Katedrali örnek alınarak inşa edilmiş. Lviv’de, kendi halinde küçük bir Ermeni cemaati yaşamını sürdürüyor. Bu avluda ayrıca çok da güzel bir restaurant var; Mons Pius.
Virmens'ka Caddesi, 7/13, Lviv, Ukrayna

WP_20180917_19_20_57_Pro-1024x577.jpg
Kayıp Oyuncaklar Müzesi: Birkaç apartmanın ortak avlusunda yer alan bu müze öyle bildik müzelerden değil. Sergilenen nesneler oyuncak ayılar, bebekler, arabalar, bisikletler, plastik hayvan figürleri, kitaplar ve çok daha fazlası. Müzenin tarihi, evin bir sakininin kayıp iki oyuncağı bulması ve onları avlunun ortasına bırakmasıyla başlamış. Diğer binaların sakinleri de bu fikri sevince ortaya şaşırtıcı bir koleksiyon çıkmış. Bazı oyuncakları sahipleri gelip alıyormuş yerine bazen başkaları geliyormuş o yüzden gördüğünüz her oyuncak sonraki gelişinizde burada olmayabiliyor. Ürkütücü ve etkileyici.
Knyazya Leva Caddesi, 3, Lviv, Ukrayna

valovaya-sokagi-20numaraya.jpglviv-yemek-rehberi-yerimde-duramiyorum-ezgi-coban-meat-and-justice-2.jpg
Bernardine manastırı - First Lviv Grill Restaurant of Meat and Justice: Bu avluda Bernardine Manastırı ve Galiçya ve geleneksel Ukrayna mutfağının et yemeklerinin piştiği işkence temalı bir restaurant var. Et ve adalet derken neyi kastettiklerini bilmiyorum. Büyük bir kafes, zincirler ve çeşitli işkence aletlerinin olduğu, cellatlar, giyotinler derken bir ortaçağ engizisyon fantazisi yaşamak isteyenlerin gidebileceği bir yer olabilir. Sadece avluyu görmek için de gidilir.
Valova Caddesi, 20, Lviv, Ukrayna

IMG-20210720-WA0013.jpgIMG_20210709_134045.jpg
Lviv Coffee Mining Manufacture: Rynok Meydanı'nda, İtalyan Avlusu ile aynı sırada bir avlu daha. Kahve kokan bir madene girer gibi odalarından geçip kafesi, kahve öğüten değirmeni, hediyelik eşya bölümünü geçtikten sonra küçük bir avluya çıkıyorsunuz. Sahnesi de var üstelik, akşamları çeşitli gruplar çalıyor. Gündüz nefis kahvelerinden içip avluda oturup kitabınızı okuyabilirsiniz.
Pazar Meydanı, 10, Lviv, Ukrayna

IMG_20210722_183048.jpgIMG_20210722_183215.jpg
Andreolli Pasajı: Rynok Meydanı'nda dikkatli bakarsanız göreceğiniz bir geçitle bu pasajın ve küçük avlunun olduğu bölüme geçebilirsiniz. Balkonlarda çamaşırların asılı olduğu, küçük hediyelikçi dükkanların ve birkaç tane de restaurantın bulunduğu çok tatlı bir yer. 18. yüzyılın 2. yarısında inşa edilmiş, ismini ise İsviçreli şekerlemeci Dominick Andreolli'nin 1803'te buraya bir pasta dükkanı açmasından sonra almış.
Andreolli Passage, Lviv, Ukraine

Bu güzel avluların dışında;

IMG-20210721-WA0016.jpgIMG_20210709_093104.jpg
Rynok Meydanı
Rynok Meydanı, Pazar Meydanı da deniyor, istemeseniz de hep içinden geçeceğiniz, her geçtiğinizde yeni bir şey göreceğiniz, güzel binalarla çevrili, küçük, zarif bir meydan. 16. yüzyıldaki yangına kadar gotik mimari hakimken sonrasındaki yapılaşma rönesans ağırlıklı olmuş. Meydanın etrafında her köşeye bir çeşme denk geliyor: Adonis, Neptün, Diana ve Amphitria heykelleri olan bu çeşmeler çok zarif. Belediye Binası ve ve ona bağlı bir saat kulesi olan Ratusha Kulesi de bu meydanda. Biz kuleye kapalı olduğu için çıkamadık. Şu dönem çok dar merdivenlerde büyük kalabalıklar oluşmasın diye kapatmış olabilirler. Zira kuleye çıkan ahşap merdivenler 350 basamaktan oluşuyor.

IMG_20210712_140643.jpgIMG_20210712_191247.jpgIMG_20210712_141927.jpgIMG_20210712_140815.jpg
Meydanın etrafında aynı çizgi üstünde küçük müzeler var. Benim en çok sevdiğim Pharmacy Museum oldu. Girerken normal yani işleyen bir eczanenin içinden geçiyorsunuz bir kapıyla eczacılıkla ilgili en eski aletlerin, raflarda ilaç şişelerinin, otların büyüleyici dünyasına giriyorsunuz. Zamanda yolculuk gibi. Bir simya atölyesine girmişsiniz gibi. 1735 yılında askeri eczacı Wilhelm Natorp tarafından kurulmuş çok sevilesi bir yer burası.
17650.jpg
Hemen iki bina yanında 1577'de inşa edilmiş Black House var. Dışı kumtaşı ile kaplı hemen göze çarpan siyah bir bina bu. Şimdi içinde Lviv Tarih Müzesi var.

IMG_20210711_170336.jpgIMG-20210720-WA0014.jpgIMG_20210711_165909.jpg
Opera Binası
Rynok Meydanı'nın birkaç sokak aşağısında, 1897-1900 yılları arasında yapılmış, üzerinde zafer, şiir ve müziği temsil eden 3 heykel bulunan neo rönesans stili bir bina. Dışı ayrı, içi ayrı güzel. Kendi resmi sitesinde aylık konser programları ve online bilet satışı var. İsterseniz gişeden de alabiliyorsunuz. Opera temsilleri de konserler de arkalardan aldığınızda en düşük 100 grivna gibi (yaklaşık 3 euro). Daha önceki gelişlerimde opera izlemiştim ve yaklaşık 4 saat sürdüğü için, ki genelde bu uzunlukta, bu kez Bach'ın cello suitlerinin çalındığı bir çello ve keman konserine gitmeyi tercih ettik. Konsere gitmezseniz sadece içini de gezebilirsiniz.

IMG_20210711_112424.jpgIMG_20210711_112302.jpgIMG-20210721-WA0020.jpgIMG-20210721-WA0014.jpg
Lychakiv Mezarlığı ve Kırsal Yaşam Müzesi (Museum of Folk Architecture and Rural Life)
Aslında iki farklı yer ancak şehirdeki konumlarına göre zamandan kazanmak için aynı gün gezebileceğiniz yerler. Çünkü biraz uzak. Yürünebilir aslında 3 km kadar. Ama içinde de dolaşacağınızı düşünürseniz biraz yorucu olabilir. O yüzden biz telefona Bolt diye bir uygulama yükleyip taksi çağırdık.( Meydandan müze 90 gr) Bulunduğunuz noktadan gideceğiniz yerin adını yazdığınızda ödeyeceğiniz ücreti hesaplıyor. Sonra size kaç dakika sonra taksinin sizin bulunduğunuz yerde olacağını söylüyor. Taksiyle Kırsal Yaşam Müzesine gidip orayı gezdikten sonra yürüyerek yokuş aşağı mezarlığa geldik. Kırsal Yaşam Müzesi 1971'de inşa edilmiş ve eskiden yaşanan kırsal hayata dair evler, objeler burada çok büyük bir yeşil alan içerisinde aslına uygun şekilde yansıtılmış. Ahşap evler, yeldeğirmenleri, kilise ve bir de küçük yapay göl var. Lviv'de en sevdiğim yerlerden biri.. Giriş ücreti 70 gr, öğrenci 50 gr). Biz bir sabah sandviçlerimizi hazırlayıp gittik, girişindeki küçük kafeden de çayımızı aldık. Cukor kahvaltısı kadar olmasa da gayet keyifli bir kahvaltı oldu ormanda.
IMG_20210711_130014.jpgIMG_20210711_130137.jpgIMG_20210711_131016.jpgIMG_20210711_131906.jpg
Buradan çıkıp yokuş aşağı 15 dakika kadar yürüyünce Lychakiv Mezarlığı'na ulaşıyorsunuz. Burası neredeyse müzeye dönüşmüş 18. yüzyıla ait bir tarihi mezarlık.( Giriş yetişkin 50 gr, öğrenci 30 gr) ) İçeride çok sayıda sanatçının, bilim insanının ve şehrin önemli isimlerinin mezarı var. Zamanında yanında Musevi mezarlığı varmış, iki mezarlık birleşince Hristiyan-Musevi ortak mezarlığı haline gelmiş. Hava sıcak olunca içeride çok uzun süre vakit geçiremedik ama görülesi bir yer.
Lychakiv Mezarlığından çıkıp bir 15 dakika daha yürüyünce meydana yakın buranın meşhur çikolatacısı Roshen'e girdik. İçerisi bayağı güzel. hediye almak için de harika bir dükkan. Fiyatlar uygun ve başka yerlerde bulunmayan çeşitte (margaritalı, tekilalı, viskili vb) çikolatalar var. Biraz alışveriş yapıp günün kaçıncı olduğunu artık unuttuğum kahvesini içmek için meydanda Centaur'a oturuyoruz.
IMG-20210721-WA0021.jpgbbfa8cf0-eb07-11eb-9416-55a1dc9726a3.jpgIMG_20210710_085703.jpg

Kafeler, Restaurantlar, Barlar
IMG_20210722_101214.jpg Coffee Manifacture
Lviv'de her mekan birbirinden güzel. Tesadüfen bir yere oturup kendiniz de bir çok güzel yer keşfedebilirsiniz. Rynok Meydanı'nda Black House'ın sırasında köşede Coffee Manifacture var mesela. Hemen yanında çok güzel bir hediyelik eşya dükkanı olan bu kafenin kahveleri nefis özellikle espressosu. Tatlıları özellikle "Napolyon"u meşhur. Kahveler bu tip daha nitelikli yerlerde 30 ile 40 grivna arası yani 1 euro. Ama meydanda da olan ve başka bir çok sokakta şubesini göreceğiniz Aroma Kafe'de 19 grivna. Ben yine meydandaki Centaur'u da sevdim. Burası da çok eski bir cafe ve meydana dönük oturup etrafı izleyebiliyorsunuz.
IMG_20210712_114323.jpg Centaur Kahvaltısı

IMG_20210712_203940.jpgIMG_20210713_102157.jpg Atlas
"Atlas" da Centaur ile aynı sırada hem gündüz bir şeyler içmelik hem akşam yemeği için harika bir yer. O da meydana bakıyor. Yazın dışarıda oturmak daha cazip elbette ama içi de çok güzel belki tuvalete giderken odalarını gezebilirsiniz. Atlas şarap ve yemek için güzel bir yer. Bir Odessa Black denedik 2020. Daha önce denediğim bir üzüm değildi. Çok beğendim. Baharatsılığını shiraza, yüksek tanenlerini cabarnet sauvignona benzettim.
IMG_20210714_144501.jpg
Atlas'ın sırasından ilerleyince Dominican Kilisesine bakan sokakta KHANNA KYPHAXA var (yazılışı tam olarak böyle değil n harfleri ters mesela ama görünüşünden çıkarabilirsiniz. Knajpa Kurnaha gibi.) Burası da gündüz ayrı güzel gece ayrı. Pizzaları hem lezzetli hem uygun fiyatlı.

IMG-20210720-WA0021.jpgIMG_20210708_232738.jpgIMG-20210713-WA0022.jpg
Pravda Beer Theatre ise 3 katlı, girişinde hediyelik eşyaların ve içinde çok çeşitli biraların olduğu, akşamları Pravda Orkestrası'nın sahne aldığı, gitmeseniz olmaz bir mekan. Pravda Ukrayna'nın ünlü bir bira markası. Bir çok mekanda görüyorsunuz. Drunken Cherry meydana bakan bir vişne likörü dükkanı. Bardağınızı alıp dükkan önünde içebiliyorsunuz.
IMG_20210710_114455.jpg Cukor Kahvaltısı
IMG-20210721-WA0018.jpg

Bunlar Rynok Meydanı'ndaki mekanlar. Meydanın çevresindeki sokaklarda da gidebileceğiniz harika yerler var. Cukor bunların içinden en bilinenleri. Fiyatları Lviv standartlarına göre biraz yüksek ama herşey çok lezzetli. (Fiyat içeceklerde çok değişmiyor ama mesela kahvaltı ya da yemek için gittiğinizde biraz artıyor.) Cukor'da hem bir sabah kahvaltı yaptık(140 gr ortalama) hem de bir akşam Epic Cheeseburger'de (Cukor'a bağlı) hamburger denedik. Sanırım hayatımda yediğim en güzel hamburger olabilir (The Special Truffle One idi adı. Böyle özellikli hamburgerler 220 gr).

IMG_20210713_101112.jpgIMG-20210713-WA0032.jpgIMG_20210713_094530.jpg
Meydandaki Beer Theatre'ın hemen yan sokağında Backewski Restaurant var. Evet çok popüler bir yer ama ben bayıldım. Ezgotik bir bahçe içine giriyorsunuz; büyük, tavana kadar bitkilerin ve renkli papağanların olduğu, camdan tavanlı bir yer burası. Ortadaki piyano da dekor değil, müzik hep var. Kahvaltısı güzel ayrıca şampanyalı. (180 gr yani 5,5 euro )
IMG_20210710_191204.jpg
Epic Cheeseburger'in sırasında Tikithai uzakdoğu mutfağı sevenler için nefis. Ben Tom Kha Çorbası'nın(140 gr) Tayland'dan beri meftunuyum. Neredeyse birebir diyebilirim. Fiyatlar da uygun. Noodle tabakları (150 gr) çok iyiydi. Japon biraları da öyle.
IMG-20210720-WA0016.jpg
Yine aynı sokakta Lviv Croissant'ı söylememek olmaz. Bir çok yerde şubesi olan croissantları daha çok arasına bir şeyler koyduracağınız sandviç gibi düşünülen bir yer. Kendi croissantınızı oluşturuyorsunuz yani.(Ortalama 30-40 arası tutuyor) Bir sabah kahvaltı için tercih edilebilir bir yer. Ama o kadar güzel mekanlar var ki bir sabahtan fazlasına gerek yok bence.
IMG_20210710_125521.jpgIMG-20210721-WA0001.jpg
Lviv Chocolate Factory içinde çikolata üretiminin de olduğu hem kafe hem üst katında tane tane çikolata seçip alabildiğiniz, hediyelik eşyalar da satan çok tatlı bir yer.
IMG-20210721-WA0009.jpg
Hemen hemen bütün mekanlarda sokakta oturduk. Ama bir yer var ki girişi bile belli olmayan, meydanda olmasına rağmen haritadan zor bulduğumuz Kryjivka, Lviv'in konsept mekanlarından biri. Burası savaşla ilgili çok sayıda simge barındırıyor. Girişte kapıyı tıklatıyorsunuz. Kapı açılıyor ve göbekli bir amca parola soruyor sert bir sesle. Slava Ukraine duymazsa içeri almıyor. Ukrayna'ya zafer anlamına geliyormuş. Bir shot ballı rom dolduruyor mataradan ve "iç" diyor. Biraz Türkçe öğrenmiş. Merdivenlerden inip dehliz gibi, koridorlardan, odalardan geçerek gidiyorsunuz. Bir nevi sığınak. Çok güzel müzikler çalıyorlar, menüleri de güzeldi (Biralar diğer yerlerle aynı 30-40 gr)
d0b41e60-eb23-11eb-8acf-95156eda216c.jpg
Pek kimsenin bilmediği veya yazmadığı bir çi börekçi de Knyazya Yaroslava Caddesinin üstünde meydanın birkaç sokak dışında, bir pazar yerinin yanında halkın geldiği, turistik olmayan, buralı kadınların açıp hemen pişirdiği sadece açık bir bahçesi olan çi börekçi. Tanesi 15 gr, fıçı bira 19 gr)
Mekanları fiyatlarıyla birlikte yazmaya çalıştım. Elbette daha bir çok güzel yer vardır. Keşfedip bulmak da güzel..

54959010-eb24-11eb-8acf-95156eda216c.jpgIMG-20210721-WA0010.jpgIMG-20210721-WA0003.jpg
İvan Franko Parkı
18. yüzyıl sonlarında İmparator II. Joseph'in isteğiyle yaptırılmış çok büyük bir park. Halk arasında ismi Cizvit Bahçesi. 11 hektarlık bir alanda 50 farklı ağaç türünün yaşadığı ve içinde 400 yaşın üstünde tarihi ağaçların da olduğu uzun süre vakit geçirmelik bir yer. Yazın festivallerin bir bölümü burada gerçekleşiyor. Daha önceki gelişlerimde Jazz festivali vardı mesela ve çok keyifliydi. (Ayrıca havaalanına giden troleybüs de bu parkın karşısındaki duraktan kalkıyor) Bu kez de çimenlerin üstünde yayıldık, kitap okuduk, kahve içtik, scooter kiralayıp güne aksiyon kattık. (Kiwi ve Bolt olarak iki model var. Birinin uygulamasını telefona indirip hemen kullanabiliyorsunuz.)

  • Günler çok uzun, hava 10 civarı kararıyor
  • Opera Binasının hemen yan sokağında hem yerel elişi ürünlerin hem tabloların, küçük hediyeliklerin satıldığı bir pazar yeri kuruluyor haftanın her günü. Vernisagge Pazarı.
  • Dükkanlara ve pazar yerlerine bakınca tekstil pek iyi değil, giysiler rüküş, sebze meyve ise doğal ve ucuz. Redberry, blueberry, dağ çilekleri vs sepet sepet satan yaşlı kadın ve erkekler var yol kenarlarında. Hepsi çok güzel.
  • Arsenal bölgesinde de bir bit pazarı var, her gün açık küçük bir avluda bir elinde kitap tutan bronz Ivan Federov heykelinin etrafında kuruluyor. (Ivan Federov, Belarus, Rusya ve Ukrayna'ya ilk matbaayı getiren kişi) Eski paralar, takılar, kitaplar, plaklar satılıyor. (1 plak aldık ...)
  • Valova Street üzerinde Roshen uğranılıp hediye alınabilecek çikolataların satıldığı bir dükkan. Eğer büyük marketlerden değil de yerel pazarlardan bir şeyler alıp götürmek isterseniz Roshen'in karşısındaki sokakta sebze meyve ve şarküteri ürünlerinin, bolca peynirin satıldığı bir pazar var. Fiyatlar marketlere göre daha uygun. Ama elbette hijyen ve paketleme konusunda bilemiyorum denenebilir mi..
  • Nefis çaylar var karışım halinde satılıyor tartılarak. Bir de balı meşhur. Bütün hediyelikçilerde bal, bitki çayları, likörler ön planda.
  • Alışveriş yapmak için meydana yakın; Knyazya Yaroslava Caddesi üzerinde ( çi börekçiye yakın) market var ve bir de Svobody Caddesinde ( Opera Binasına yakın) bir market var. İkisi de oldukça büyük marketler; dönerken götürmek için bir şeyler almak isterseniz. Biz genelde gidiş biletlerini bagajsız, dönüşleri bagajlı alıyoruz. Ve yeni düzenleme Sabiha Gökçen Havaalanı internet sitesinde yazan; ülkeye giriş yapan yolcular için kişibaşı alışveriş limitleri:

• Sigara: 3 karton
• Alkollü İçecekler: 1 litre Alkollü içki (%22’den fazla alkol içeren alkollü içkiler, şarap ve şampanya hariç)
• Alkollü İçecekler: 2 litre Alkollü içki (%22’den az alkol içeren alkollü içkiler, şarap ve şampanya dahil)
• Parfüm: 600 ml
• Makyaj veya Cilt Bakım Ürünleri: 5 adet
• Çikolata ve Şekerleme: 2 kg
• Kahve: 1 kg
• Çay: 1 kg

  • Daha önceki gidişlerimde Caz festivaline denk gelmiştim. Şehrin sokakları, meydanı, parkları bahçeleri müzik. Festival takvimine bakarak giderseniz inanılmaz bir deneyim olacaktır.( Genelde Haziran son haftası)
  • Ukraynalılar ingilizce konusunda gerçekten zorluk yaşıyorlar. Yani turistik mekanlardakiler de öyle.
  • Lviv çocukla gelinecek bir yer kesinlikle. Biz çok eğlendik. Küçük, yorucu değil, mekanlar çok renkli, çikolatası dondurması bol, sokak müziği harika, festival zamanı daha da keyifli, scooter kiralayıp büyük parklarda zaman geçirmek de artısı. Ve konakladığınız yer meydana yakınsa gün içinde otel molaları verince hiç sorunsuz bir gezi olur.
  • İstanbul - Lviv uçak biletleriyle ilgili; tek yön bilet en az 300 lü rakamlar gördüm (290 da vardı) yani 300- 500 tl arasında bir rakama biletiniz normal ama Lviv için 500 ü geçen rakamlar, bence, pek cazip değil. Yani bir değer olma hali, gittiğiniz yer ucuz, keyifli 3-4 gün geçirilecek bir şehirse bilet fiyatları da uçmamalı. O yüzden biletleri önceden almakta fayda var derim.
  • Bir sonraki Lviv seyahatini Aralık ayında yapıp bir noel pazarına denk getirmek hayalim.

Posted by yolgunlukleri 20:06 Archived in Ukraine

Email this entryFacebookStumbleUpon

Table of contents

Be the first to comment on this entry.

This blog requires you to be a logged in member of Travellerspoint to place comments.

Login